Etkinliklerimiz     ·       Haberler - Duyurular     ·       +90 ( 212 ) 631 23 11
  Dil     ·       Veli Girişi

Dil Seçenekleri

Televizyon Çocuğu Nasıl Etkiler? | İpekböceği Anaokulu ve Kreş | Fatihin En BÜYÜK Anaokulu

Televizyon Çocuğu Nasıl Etkiler?

0-3 yaş için TV bazı durumlarda ciddi sıkıntıların kaynağı olabiliyor.

Televizyon Çocuğu Nasıl Etkiler?

21 Ocak 2019

Uzmanlara göre, TV 0-3 yaşları arasında daha etkili oluyor. Çünkü bu yaşlar hayat boyu kullanılacak bazı psikososyal ve psikomotor özelliklerin kazanıldığı çok önemli bir devredir. Bu devrede oluşabilecek herhangi bir sorunun bütün hayatı etkilediği belirtiliyor. Uzmanlar, televizyonun yaşlara göre etkisini şöyle açıklıyor...

 

0-3 yaş gurubuna etkiler
0-3 yaş için TV bazı durumlarda ciddi sıkıntıların kaynağı olabiliyor. Ailelerin sosyoekonomik zorlukları, çalışan annelerin durumu, çocuğun-ilgilenilmesi gereken - ek kardeş durumu, anne babaların kendilerine ait sorunları, yapılması gereken ev işleri, anne babaların sosyoekonomik zorluklardan dolayı ek işlerde çalışmaları, anne babalardan birinin veya ev içerisindeki bireylerden birinin kronik hastalığı, ailelerin kendi psikososyal ihtiyaçları için zaman ayıramaması, anne babaların kendilerinin psikiyatrik sorunları, istenmeyen hamilelik sonucu bebeğin doğmuş olması , çocuğun bedensel bir hastalığının olması ve buna benzer sayacağımız onlarca etken nedeni ile anne ve babalar çocuklarına yeterince zaman ayırmamakta veya ayıramamaktadır. Bu nedenlerden dolayı anne babalar isteyerek veya istemeyerek çocuğu ile fazla ilgilenemiyor. Çocuğu ile ilgilenme fiziksel bakım ( karnını doyurma, altını temizleme vb. ) ötesine çok fazla geçemiyor.


 

Onunla gerçekten ilgilenin
Bu dönemde çocukların duygusal doyum sağlaması ve onun ile her bakımdan ilgilenilmesi onun sağlam ve güçlü bir psikolojik yapısının oluşmasına zemin hazırlar. Bu dönem için bebeği okşamak, kucaklamak, onun ile konuşmak, sevildiğini hissettirmek, onun ile oynamak, onun ile birlikte vakit geçirmek, onu gezdirmek, psikomotor ve psikososyal yönünün gelişimine çok büyük katkılarda bulunur. Bebek ile birlikte vakit geçirmek, onun insanlar arası ilişkilere yabancılaşmasını engeller ve ilgilenen bakıcısı vasıtası ile önce karşısındaki bireyi, aile ortamını ve yavaş yavaş sosyal çevresini tanımasına yol açar. Bu bağlanma yolu ile önce anneye karşı bir ilişki gelişir. Bu durum anne karnında başlar ve bebeklik döneminde devam eder. Çocuk bu bakım veren aracılığı ile iletişim geliştirmeye, kendini ifade etmeye, ihtiyaçlarını anlatmaya çalışmaya, kısacası sosyal ortamın gereklerini yaparak yanında ve çevresinde bulunan insanlar ile iletişim ve etkileşim içerisine girmeye başlar.


 

Hareket eden ve seven olun
Çocuk cansız bir varlığın karşısında, duygusal ve sosyal uyarıdan mahrum, sevgiden ve bağlandığı kişiden uzak, çocuğun konuşmasına, bakışına, gülümsemesine karşılık vermeyen, gönderdiği iletişim ve etkileşim mesajlarına cevap vermeyen, sert, soğuk bir cismin karşısında kaldığında ( ne kadar ses ve görüntü olursa olsun çocuk onları yorumlayacak ve kabul edecek durumda ve psikososyal seviyede değildir ) biraz önce saydığımız sosyalleşme ve bireyselleşme ve kendiliğinden gelişecek olan psikososyal yönlerin hepsi eksik veya yetersiz kalacaktır. Neden küçük çocuklar için bu biraz daha sıkıntılı bir durum? Çünkü çocuğun bu sosyal ve duygusal eksikliği telafi edeceği arkadaş ve sosyal ortamı, konuşmak veya vakit geçirmek için gideceği ikinci bir ortam ve bunu telafi edebilecek psikomotor, psikososyal yeterlilik henüz gelişmemiştir ayrıca natif bir gelişim ortamı yoktur.


 

4 -7 Yaş Çocuklar Ve Tv
Bu yaş grubunda çocuğun gelişimi ile ilgili önemli adımlar atılır. 0-3 yaş grubunda olduğu gibi çocuğun gelişimi bu dönemde de çok hızlı bir şekilde devam eder. Bu dönemde anne baba , arkadaş ve sosyal çevre ile etkileşim ve iletişim belirgin olarak artmış ve artık erişkinlerle birlikte belirgin olarak uyum sağlanmıştır. Bu dönemde gerek dil gelişimi, gerek motor gelişim de önemli aşamalar kaydedilir. Bu dönemde çocukta ki etkilenmeler hayat boyu çocuk için çok önemli olmaktadır.
Soyut ve somut kargaşası yaşanabilir.


 

TV nin bu dönemde çok aşırı izlenmesi çocuğun dil ve sosyal gelişiminde bazı sıkıntıların ve eksikliklerin oluşmasına neden olabilir. Bu dönemde çocuklar TV de gördükleri görüntüleri tamamen somut olarak yorumlarlar yani çocuklarda tam olarak soyut düşünce gelişmediği için gerek çizgi filmler gerek filmler de görülen görüntüler olduğu gibi algılanır. Çocuk bütün bunları olduğu gibi uygulamaya çalışabilir. Yani çizgi filmde gördüğü bir hareket veya sahneyi olduğu gibi yapmaya çalışabilir. Çocuk için bu dönemde şiddet içeren ve aşırı abartılı konulardan oluşan çizgi filmler oldukça sakıncalı olabilir. Bilinçaltı şiddet duygularının yerleşmesine neden olabilir. Aynı zamanda çocuğun bu dönemde izleyeceği gerilim, korku veya aşırı şiddet içeren görüntülerden çocuklar oldukça aşırı etkilenebilir, bu durum onları akla gelen görüntüler ve düşünceler ile günlerce rahatsız edebilir. Ek olarak çocukta uyku bozukluğu, yalnız kalmak istemememe, korku ve endişe duyguları yerleşebilir ( klinik ortamda bunun örneklerini görmekteyiz ) . O nedenle anne babaların bu dönede izlenen programlara özellikle dikkat etmesi gerekir.

 

7-12 Yaş çocukların Durumu
Bu dönemdeki çocuklar genelde ağır eğitim şartları içinde olan grubu oluşturmaktadır. Aynı zamanda TV nin eğitim amaçlı kullanımından daha fazla yararlanacak bir yaş grubunu oluşturmaktadır. Yukarıda saydıklarımıza ek olarak bu yaş grubunda soyut düşünce yerleşmeye başlamış olmasının etkileri görülür. Çocuklar TV deki görüntülerden erişkin düzeyinde etkilenmeye başlarlar. Yukarıda değindiğimiz gibi bu yaş grubunda da şiddet içeren, korku ve gerilime neden olan sahnelerin çocuğun gelişiminde problem oluşturacağını söylemek gerekir. Yukarıda bahsettiğimiz iletişim ve sosyal adaptasyon üzerine etkileri 0-3 yaş ve 4-7 yaş grubundaki kadar negatif şekilde olmaz. Çocukların bu yaşlardan itibaren TV üzerinden kazanımları eğer iyi yönlendirilir ve seçici davranılırsa devam eder. Bu yaştaki çocukların ders ve okul saatleri de göz önüne alınarak TV izleme saatleri uygun bir şekilde sağlanmalıdır. TV izlemenin aşırılığı durumunda çocuğun sosyal aktivitelerinde, arkadaş ilişkilerinde, ders başarısında, sportif faaliyetlerinde, yaşa uygun becerilerin geliştirilmesinde sorunlar yaşanabilir.


 

Tv Sosyalleşmeyi Engelliyor
Çocuğun sosyalleşmesi, yakınları ile diyalog kurması, sosyal adaptasyonu, dil gelişimi ve buna benzer konular TV izleme (aşırı miktarlarda) ile eksik kalabilir. Bu yaşlardaki çocukların eğitici programlar harici özellikle şiddet içeren ve çocuklar için travma tik olacak görüntülerden uzak kalmaları uygun olur. Bu hazırlıksız karşılaşılan görüntüler onlarda bilinçaltı kaygı, gerilim, korku, şiddete eğilim gibi sıkıntılara yol açabilir. Amerika ve Avrupa da uzmanlar küçük yaşlarda gösterilen şiddet davranışlarının önüne geçmek için çok büyük gayretler sarf etmekte, özellikle son zamanlarda okullarda gösterilen şiddet olaylarından sonra meselenin öneminin daha da arttığı anlaşılmaktadır. Mühim olan ve yapılması daha basit olan şey çocukların ruh sağlığı bozulmadan koruyucu önlemlerin alınması gerekliliğidir.


 

Fazla Tv İzleyen Çocuklarda Neler Gözlenebilir?
Bu dönemde uzun süre çok aşırı miktarda TV karşısında kalan çocuklarda başka hazırlayıcı nedenler yok ise, başka nedenler de eklenerek bazı psikiyatrik tablolar gelişebilir. Bu tür çocuklarda etrafa karşı ilgisizlik, seslenince bakmama, göz kontağı kurmama, insanlara ve yaşıtlarına ilgisizlik, onlarla duygusal ve sosyal iletişime geçmeme, kendi halinde olmaya çalışma, kendi etrafında dönme, sallanma, aşırı derecede cansız nesneler ile ilgilenme, konuşmama, cümle kurmama, iletişim ve etkileşimde problemler, duygusal olarak karşılık verememe vb. birçok belirti görülebilir. Bu nedenle aNne babaların özellikle bu yaş için TV izleme konusunda sınırlamalar ile birlikte durumu yönlendirmeleri, normal psikomotor ve psikososyal gelişim için uygun olur.




KAYNAK
http://www.cocukpsikolojisi.net

GERİ