KIŞ KAPIYI ÇALDI, HASTALIK ZİYARETLERİ ARTTI

Kış mevsimiyle buluşmamızdan itibaren hastalıklarla karşılaşmalarımız arttı. Gripler, alerjiler derken çağımızın bazı hastalıkları çocuklarımızın ve ailelerimizin korkulu rüyası oldu…
 

Evet hastalıklar tüm canlılar için geçmişte, şimdi ve gelecekte var olan ve var olacak bir şey. Biz insanlar önlemlerimizi almalı, sağlıklı beslenmeli, doğadan faydalanmalıyız. Ancak hastalıklar hakkında doğru bilgilerle bilinçlenmekten daha iyi bir şey olamaz diyor ve sizlere dönemimizin önemli 3 hastalığı hakkında bilgi vermek istiyoruz.

DOMUZ GRİBİ

Çocuklarımızın sosyal ortamda daha aktif olmasıyla birlikte, mikrop/ hastalık alışverişleri de hızlanmış bulunmaktadır. Dönemimizin en yaygın hastalıklarından biri olan Domuz gribi, normalde domuzlarda görülen İnfluenza A adlı virüsün H1N1 alt tipinin mutasyon geçirerek insanlara bulaşmasıyla artık insandan insana geçen, yüksek ateş, öksürük ve boğaz ağrısı gibi semptomlarla seyreden son derece bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır.
 

39-40 dereceye varan ateş, kuru öksürük, vücudun geneline yayılan kas ve eklem ağrısı, bazı kişilerde boğaz ağrısı ve burun akıntısı ile yorgunluk domuz gribinin belirtileri arasında sayılabilir. Bazı vakalarda kusma ve ishal de görülebilmektedir.

Domuz gribi, dönemsel griplerle karıştırılmakla birlikte, çocuklarda görülme sıklığı, normal grip olarak algılanarak bilinçsiz ilaç kullanımı nedeniyle bulaşarak daha yaygın seyretmektedir.

Bu yüzden öncelikle grip belirtileri görür görmez doğru teşhis ve tedavi metotları için doktora görünmelisiniz.

Çocuklarda görülen grip belirtilerini dikkatle takip etmenizi, sizin ve çocuğunuzun maske kullanmasına özen göstererek müdahale işlemlerinizi başlatmanızı öneririz. Unutmayın ki en önemli tedavi biçimlerinden biri dinlemektir. Çocuğunuz iyileşene ve kendini iyi hissedene kadar evde istirahat etmesi hem kolay iyileşebilmesi hem de girdiği topluluklarda hastalığın bulaşıcılığını engellemesi açısından önemlidir.

UNUTMAYIN!

Domuz gribi ilk görülen salgındaki kadar ağır geçmemekle birlikte çaresiz bir grip türü değildir. Grip virüsünün mutasyon geçirerek her sene farklılaşması bazı ilaçların etkisini azaltsa da genel anlamda günümüzde ilaç tedavisiyle kısa sürede kontrol altına alınabilmekte ve iyileştirilebilmektedir.

Domuz gribi şüpheniz var ise doktorunuzdan vücut salgılarıyla alakalı örnek alınmasını ve değerlendirilmesini istemelisiniz.

EL-AYAK HASTALIĞI 

Enterovirüs ailesinden coxsacki virüsünün yol açtığı el-ayak-ağız hastalığı, özellikle yaz aylarında ve sonbaharda salgına dönüşebilir. Ancak rahatsızlık, gribal enfeksiyonlarla karıştırılabilir ve yanlış teşhis koyulabilir. Çocukların yanı sıra yetişkinlerde de görülen el-ayak-ağız hastalığı bulaşıcıdır. Solunum yoluyla, tükürükle, yakın temasla ve dışkı yoluyla bulaşabilir

Tedavisi mümkün mü?

Su çiçeğini andıran ama su çiçeğinden daha küçük boyutta olan döküntülerle hastalığın ortaya çıkardığı tablo, anne ve babaları endişeye sevk eder. El ve ayak içleri, parmak aralarının yanı sıra ayak tabanlarını da donatan içi sıvı dolu kırmızı kabarcıklar hem ağrı, sızı hem kaşıntıya neden olur. Halsizlik ve kırıklığa kulak ve boğaz ağrısı da eşlik eder. Ağız içindeki aftlar ve bademcikte kızarıklık ise yemek yemeyi zorlaştırır. Viral bir enfeksiyon olduğu için hastalığın tedavisinde antibiyotiğin yeri yoktur. Kaşıntıyı azaltması için spreyler ve çeşitli losyonlar verilebilir. Hastalık bir hafta 10 gün içinde kendiliğinden geçerken, el ve ayaklarda sıvı dolu kırmızı kabarcıklar kuruyarak yerini lekeye bırakabilir, o da zamanla kaybolur. Elleri bol bol yıkamaya ve salgın dönemlerinde kalabalık ortamlara dikkat etmeye gayret göstermeliyiz.Hastalık tamamen iyileşene ve doktorunuzdan okula devam etmeye yönelik onay alana kadar evde istirahat edilmesi önemlidir.

ROTAVİRÜS İSHALİ (KIŞ İSHALİ)

Kış mevsimi, bebekler ve küçük çocuklarda kusma ve ishale yol açan rotavirüsün sık görüldüğü bir dönem. Ülkemizde her mevsim görülmektedir. Daha çok kusma, ateş ve karın ağrısıyla ortaya çıkar ve bunlara sulu ishal eşlik eder. Bağışıklık sisteminde sorun olmayan sağlıklı bebek ve çocuklarda birkaç gün içinde kendi kendine iyileşen hastalığın tedavisinde esas, kusma ve ishalle kaybedilen sıvı ve tuzları çocuğa vermektir.

Kuluçka süresi, ortalama 2 gündür, virüs alındıktan 1 -3 gün sonra belirtiler başlar. Hastalık, 3-8 gün sürer. Başlangıçta, ishalin değil de kusma ve ateşin öne çıkması belirgindir. Karın ağrısı ve sulu ishal, tabloya eşlik eder. Rota virüs enfeksiyonu sonrasında tam bağışıklık gelişmez, ama hastalığın tekrarlaması durumundaki şiddeti, hiçbir zaman ilk seferindeki kadar ağır olmaz. 6 farklı alt grubu olan rotavirüsün hastalık yapanı, A, B ve C gruplarıdır.

A grubu Rotavirüs; dünyanın her yerinde endemik olarak bulunur. Bebek ve çocukların en önemli ishal etkenidir. C grubu rotavirüs de çocuklar için tehlikelidir, ama A grubu kadar yaygın değildir.

Rotavirüs, diğer bütün ishal mikropları gibi kaka-ağız yoluyla bulaşır. Yani, virüs bulaşmış su ve gıdanın ağız yoluyla alınması hastalığa neden olur. Ülkemizin de içinde bulunduğu iklim kuşağında rota virüs, daha çok Kasım-Nisan ayları arasında hastalık yapar. Bebekler ve küçük çocuklarda daha çok görülmesine rağmen, daha hafif bir formu, erişkinde de olabilir. Çocukların bu hastalıkta yeterli sıvıyı tüketmesi ve dinlenmesi çok önemlidir.

Okulumuz olarak gerekli sterilizasyon çalışmalarına önem vermekteyiz. Sık temizlenen lavabolar, saat başı kontrol edilen tüm alanlar, havalandırılan sınıflar, periyodik sınıf içi malzeme temizliği (minder, halı, oyuncak vs.) ve hasta çocuk gözlem ve takipleriyle salgınların genişlemesini engellemeye çalışmaktayız. Zira okullara uğrayan hastalıklar da genel olarak diğer aile üyelerinden AVM, kalabalık ortamlar, toplu taşıma araçları, oyun merkezleri gibi temizliği ve insan giriş çıkışı ne yazık ki sürekli kontrol edilemeyen alanlardan geçmektedir.

Evde de ortamı bol bol havalandırmaya özen göstermeniz sağlığınız açısından faydalı olacaktır. Hasta olmak kat kat giydirmekle engellenmez, doğru kalınlıkta giysiler, yeterli temiz hava sirkülasyonu, kararında alınan önlemler çocuğumuzun sağlığı için idealdir. Çocuklar hastalıklarla mücadele ederek büyür. Biz yetişkinler olarak gerekli önlemleri almalı, hasta olduktan sonra ise gerekli müdahaleleri yapmamız gerekir. DOKTORUNUZA DANIŞMADAN asla ilaç kullanmayınız. Önceki hastalığıyla aynı semptomları taşıyor gibi görünse de doktorunuza danışmadan evde bulunan ilaçları özellikle antibiyotikleri kullanmayınız.

ÖZEL NOT: Çocuklar hasta olduğundan en büyük ihtiyaçları moral ve bakımdır. Ne yazık ki ailenin aşırı kaygısı çocuklara da yansır. Durumun evhamı ile çocuklarınıza yaklaşmanız ona negatif etkiler yansıtır. Hastalık ve dinlenme süreçlerinde HAYIR larınız EVET oluyor, aşırıya kaçan istekler yerine getiriliyor ( fazla tv izleme, tablet, telefon sınırsızlığı , abur cuburda aşırılık, sürekli ve gereksiz maddi nesneler satın alma,  vb.) ise çocuğunuz iyileştikten sonra okula başlamakta zorlanacaktır. Ve çözülmesi zor, karmaşık bir hal alacaktır. Lütfen çocuklarımız ev dinlenmesinde iken rutinlerinizi bozmayınız. Dengeli ve kararlı tutumunuzdan vazgeçmeyiniz. Dinlenmesi ve faydalı işlerle kendini meşgul etmesi noktasında destekleyiniz. ( kutu oyunları, hamur, boyama, kes-yapıştır vb. sanat faaliyetleri, yapboz ve tak çıkar oyuncakları vb.)

Hastalıkları engellemek mümkün olmasa da kontrol altına almak ve azaltmak elimizdedir. Bu hassasiyeti taşıdığımızı söylemek ister sağlıklı günler dileriz.

Kaynak:

https://www.ipekbocegi.com.tr/blog/el-ayak-hastaligi-ve-bit-16.html

https://www.ipekbocegi.com.tr/blog/hastaliklar-her-yerde-13.html

http://international-istanbul.medicana.com.tr/haber-detay/3546/kis-mevsiminde-sik-gorulen-hastaliklari-nelerdir

http://www.acibadem.com.tr/Hayat/Bilgi/kirmizi-alarm-el-ayak-agiz-hastaligi